İyiyiz çünkü fakiriz. Yeterince
paramız olmadığı için insanlar üzerinde hakimiyet kurup, onları köleleştirip
haklarını gasp edemiyoruz. Paranın verdiği rehavetle gaflete düşmüyoruz. Hmm
fakirler iyidir iyi.
İyiyiz çünkü güçsüzüz. Fiziksel
anlamda zayıfız. İnsanlara rahatça hakaret edemiyoruz. Kimseyi dövmüyoruz,
dövemiyoruz. Ya da genel anlamda arkamız yok, bizi savunacak insanlar yok, bu
şekilde bir güçsüzlük. Hmm zavallı iyiler.
İyiyiz çünkü korkağız. Bir şekilde
kötülük yapmaktan çekiniyoruz. Yasadışı işler yapmak bize göre değil, sonuçları
çok ağır olabilir. Acı çekmekten korkuyoruz. Keyfimizi kaçırmaya hiç gerek yok.
Hmm sizi gidi korkaklar!
İyiyiz çünkü yeterince yakışıklı veya
güzel değiliz. Güzelliğimizle insanları büyüleyip onları aldatamıyoruz. Onlarca
kişiyi peşimizden koşturup istediklerimizle gönül eylendirip onların
duygularıyla oynayamıyoruz. Hmm iyilerde
hiç mi özgüven yok?
İyiyiz çünkü çevremiz iyi. Belki
muhafazakar bir aileden geliyoruz. Dinimiz, geleneklerimiz ve çevremiz bize hep
iyiliği telkin etmiş. Bizim de bu
öğretilerden uzaklaşmamız kolay olmuyor dolayısıyla. Hmm geleneksel bir iyilik.
İyiyiz çünkü iyiler toplumca takdir
görür. Takdir görmekse insanı mutlu eder. Kimi zamansa gösteriş için iyilik
yaparız veya hiç olmadığımız kadar iyi görünürüz. Birilerine yalakalık yapmak,
göz boyamak için. Hmm mutlu olmak için iyilik.
İyiyiz çünkü iyi olmak bazen daha
kolaydır. Kötülük insana vicdan azabı verir, caydırıcı etmenler vardır, plan
program ister, sıradan insanlara göre değildir. Tedirgin olursun, rahatın
kaçar. Hmm kötü olamayacak kadar üşengeçlik.
İyiyiz çünkü hormonlarımız öyle istiyor.
Aslında iyilik endeksli bir yapımız var. Hayatın düzenli bir şekilde akması
için hep iyi ve güzel olana yönelim var doğamızda. Bir kere “vicdan” denen bir
olayımız var bundan dolayı. Hmm ister istemez iyilik.
İyiyiz çünkü ahirette mükafatımızı
alacağız. Sırf cennete girmek, hurileri/nurileri kapmak için iyilik yaparız.
Cehenneme girmek isteyenimiz var mı? Hmm karşılıksız iyilik olur mu hiç?
Şimdi gelin düşünelim hangi şartlarda
ve neden iyi olmaya çalışıyoruz? Yukarıda saydıklarımın bir kısmı yanlış bir
kısmıysa sıradan etmenler. Ortak noktaları ise hep bir menfaat gözetmeleridir.
Bu yazıda sadece düşündürüp bırakmak
istiyorum. İyi olmak için, saydıklarımdan daha geçerli ne gibi sebeplerimiz
olabilir? Ya da bu sebepleri ne oranda kullanmalıyız? Tesadüf ve menfaatlere
dayalı bir iyilik mi, yoksa bilinçli bir iyilik mi? İyiliğin esas kaynağı
nedir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder